GateUser-2a021513
vip

Piyasada her pozisyon, hesabın dayanıklılığına karşı açılmış bir sınavdır. Ama sen hâlâ “hissediyorum” diyerek işlem açıyorsan, bu sınavdan sınıfta kalacaksın.


Position sizing, yani pozisyon büyüklüğü yönetimi; rastgele değil, hesaplıyapılması gereken bir karardır. Ve çoğunuz bu kararı hâlâ sabah kahvesinin tadına göre veriyor. İşlem başına ne kadar risk alacağın bellidir: Genellikle %1–2 arasında. Daha fazlası? Bile bile lades.
Daha da derine inelim: Kelly Criterion adında bir formül vardır. Maksimum büyümeyi sağlayacak ideal risk oranını hesaplar.
Formül:
f = (bp - q) / b
Burada f = sermayenin riske edilecek kısmı,
b = kazanılan miktarın oranı (örneğin 1:1 için b=1),
p = kazanma olasılığı,
q = kaybetme olasılığı (1 - p).
%60 win rate’li bir sistemde Kelly %20 risk önerebilir ama bu agresiftir. Bu yüzden pratikte Kelly’nin yarısı ya da dörtte biri uygulanır. Gerçek trader’lar, hesaplamaları optimize eder. Acemi olanlar ise "hadi bugün içimden %50 geldi" diyerek işlem açar. Piyasa onlara sadece cezayı optimize eder.
Volatiliteye göre pozisyon büyüklüğü ayarlamayanlar için ise başka bir mezar kazılmıştır: ATR (Average True Range) gibi göstergelerle volatilite ölçülür. Eğer bir enstrümanın günlük ortalama oynaklığı 5 dolar ve sen 10 dolarlık bir stop koyuyorsan, ya korkaksın ya da körsün. Çünkü stop koymak bir “kaçış planı” değil, stratejinin parçasıdır. Ve bu strateji, ölçülemeyen riski almaz.
The content is for reference only, not a solicitation or offer. No investment, tax, or legal advice provided. See Disclaimer for more risks disclosure.
  • Reward
  • Comment
  • Share
Comment
0/400
No comments
  • Pin